Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri olarak kabul gören ve büründüğü mafyatik karakterle kalbimizi fetheden Al Pacino’dan ve Al Pacino filmlerinden biraz bahsedelim istedik.
Al Pacino ya da gerçek ismiyle Alfredo James Pacino 25 Nisan 1940’ta New York, doğu Harlem’ de doğmuştur. Aslen İtalyan olan Al Pacino, Katolik bir ailenin mensubudur. Daha küçük yaştayken babasının evi terk etmesi bu büyük yıldızın hayatında unutulmaz etkiler yaratmıştır.
Genç yaşlarda oyunculuğa merak salan Al Pacino, ilk olarak tiyatro sahnesinin tozunu yutan bir mekteplidir. Yeteneğini, sahnelerde yoğuran ve burada büyük tecrübeler edinen oyuncu, daha sonrasında sinemaya adım atarak Me, Natalie filminde rol almıştır. Her ne kadar bu filmde küçük bir rolle karşımıza çıksa da yeteneği fark edilmeyecek cinsten değildi.
Onu özel yapan detaylardan biri de, kariyerinin en parlak olduğu dönemde reddettiği filmlerdir. Al Pacino, her filmde yer almayı kolay kolay kabul etmeyen ve yalnızca inandığı karakterlere bürünmeyi seçen bir oyuncudur.
Al Pacino Filmleri Arasında Bir Kült: The Godfather (Baba) 1972
Puzo ve yönetmen Francis Ford Coppola tarafından sinemaya uyarlanan eser, 40’lar ve 50’lerin Amerika’sında, bir İtalyan mafya ailesinin destansı öyküsünü konu alıyor. Danışmanları Tom Hagen’in de yardımlarıyla diğer ailelere savaş açan Corleone ailesi, eski moda yöntemleri de değiştirmeye başlar.
Don Corleone’nin kızı Connie’nin düğününde, ailenin en küçük oğlu ve bir savaş gazisi olan Michael babasıyla barışır. Bir suikast girişimi, Don’u artık işleri yönetemeyecek duruma düşürünce, ailenin başına Michael ve ağabeyi Sonny geçerler.
Film o yıl En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında Oscar kazanmıştır.
The Godfather II (Baba 2) 1974
Film,eleştirmenler tarafından önceki filmden daha başarılı bulunan az sayıdaki devam filminden biri olarak kabul ediliyor.1972 yapımı ilk filmin devamı niteliğinde, yine yazar Mario Puzo ve yönetmen Francis Ford Coppola’nın yaratıcı ellerinden çıkmış usta işi bir yapım. Film, altı adet Oscar ödülü kazanmıştır.
Genç Corleone, Amerika’ya yeni gelmiştir. 1917 yılında, New York şehri’nin yerel mafyalarından birinin liderini öldürünce saygınlık kazanır ve korkulan biri haline gelir.Bu arada, 50 yıl sonra, Michael Corleone, Washington’da senato komitesine aile işleriyle ilgili ifade vermektedir.
Scarface (Yaralı Yüz) 1983
1932 tarihli kült filmin Brian De Palma tarafından yeniden çevrilmiş hali olan Scarface’in senaryosunu Oscar’lı yönetmen ve senarist Oliver Stone yazdı. Tony Montana’yı ise Al Pacino canlandırıyor.
Fidel Castro, Küba’da istenmeyen rejim muhaliflerine Amerika’ya göç etme hakkı tanır. Küba’ya göç edecek olan binlerce insanın içerisinde azılı suçlular ve akıl hastaları da vardır. Bu azılı suçluların en bilinenlerinden Tony Montana da yakın arkadaşı Manny Ribera ile Miami’ye göç eder. Montana kendisini ülkenin uyuşturucu babalarından biri olan Frank Lopez’in kanatlarının altında bulur.
Al Pacino ve Büyük Oyuncu Kadrosu İle: Heat (Büyük Hesaplaşma) 1995
Michael Mann filmografisinin en önemli yapıtlarından biri olan Heat, oyuncu kadrosundaki Al Pacino, Robert De Niro ve Val Kilmer gibi usta aktörlerle dikkat çekerken, ünlü aktris Natalie Portman’ın çocukluğuna tanık olma açısından da ilgi çekicidir.
Gerek içgüdüleri gerekse üstün zekasıyla, içerisinde bulunduğu her türlü suçtan arkasında kesin deliller bırakmadan, başarılı bir şekilde sıyrılmayı başaran Neil McCauley profesyonel bir hırsızdır. En az kendisi kadar yetkin hırsızlardan oluşturduğu çetesiyle altından kalkılması zor işlere kalkışıp minimuma yakın hasarla başarıya ulaşırlar. Her azılı suçlu vakasında olduğu gibi söz konusu hırsızın peşinde de hırslı ve takıntılı bir dedektif vardır.
Dog Day Afternoon (Köpeklerin Günü) 1975
Tüm zamanların en önemli klasiklerinden biri olan Dog Day Afternoon, gerçek bir olaya dair yazılan bir makaleden esinlenilmiştir.
Birinci sınıf dolandırıcı Sonny ve arkadaşı Sal, Brooklyn Bankası’nı soymaya karar verirler. Bankada yaşanan küçük aksiliklerle sinirleri gerilen ikili, bankada tüm kasaların boş olmasıyla şoka girerler. Bu esnada bankanın çevresini donatan polisler karşısında ne yapacaklarını şaşıran ikili, biraz şaşkınlıktan biraz da mecburiyetten içerideki insanları rehin almak zorunda kalırlar.
Scent of a Woman (Kadın Kokusu) 1992
Al Pacino’nun unutulmaz bir karakter çizdiği film, aslında 1974 yapımı İtalyan Profumo di Donna’nın yeniden çekimi. Al Pacino nun Oscar kazandığı tek filmidir.
Bir kolej öğrencisi olan Charlie, paraya ihtiyacı olduğundan kör bir adama, bir nevi ‘bebek bakıcılığı’ yapmaya razı olur ama iş, umduğu kadar basit olmayacaktır. Çünkü Emekli Albay Frank Slate’in haftasonu için çok özel bir planı vardır.
Keanu Reeves Ve Al Pacino: The Devil’s Advocate (Şeytanın Avukatı) 1997
Kevin Lomax- Keanu Reeves, başarılı bir savunma avukatıdır. Davaların zorluk seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun, başarıya alışkın Kevin, bir şekilde jüriyi tesiri altına almayı ve müvekkilini temize çıkarmayı başarır.müvekkili haksız olduğu halde kazandığı bir dava sonrasında New York’taki çok büyük bir hukuk bürosundan müthiş bir teklif alır. Teklifi yapan dünyanın en büyük hukuk bürolarından birinin lideri olan John Milton’dur.
Any Given Sunday (Kazanma Hırsı) 1999
Tony D’Amato, bir Amerikan Futbolu takımının baş antrenörüdür. Bir gün yönettiği takımın en önemli oyuncularından biri olan Cap Rooney, maç esnasında korkunç bir biçimde sakatlanır. Rooney, hayatını adadığı spordan sonsuza dek uzak kalmak zorundadır.
0 Yorum